Itazura Na Kiss - (Lilium's bookcase)

Sevilen Kore Dizisi Playful Kiss'in Animesi

                                                 ITAZURA NA KİSS

Aslında bunu izlediğimde hala 8. sınıfa gidiyodum ama kore dizisiyken izlemiştim sonrasında bu sen animeleri seven bir kaç insanla tanışınca onlardan bazıları bana bu dizinin animesi olduğunu söyledi gerçekten mutlu oldum çünkü yıllardır en çok severek izlediğim kore dizisi bu olmuştu animesinin de olduğunu duyunca baya sevinmiştim izlemeye başladım ve sonrasında bitirdim...

Gelelim bu seri hakkında ki düşüncelerime: Bence güzel tatlı şirin bir anime ancak buna en sevdiğim anime denemez hatta o sıraya gelebilmesi için önünde onlarca anime var  ama yine de sevdiğim bir animeydi şöyle söylemek gerekirse diziden baya bir farklı çünkü dizide bazı olayları verip bitiriyordu ama bunda hem olaylar biraz daha farklı hemde daha başka bir sürü olay var bunun üstüne eski bir anime olmasına rağmen ana karakterlerimizden biri olan İrie kesinlikle dizide olduğundan daha iyi hatta çok daha iyi (davranış bakımından değil.) dizide kesinlikle bir embesil gibiydi ve çok kabaydı animede kesinlikle zeki görünüyor ve daha az kaba üstelik kızımız Kotoko ya daha iyi davranıyor bence. Ancak izleyerek görebilirsiniz neyse asıl olayların üstünde daha bir sürü olay oluyor yani baya dolu dolu bir anime aslına bakarsanız hemde çok cana yakın ama dediğim gibi ilklerim arasına giremez. Daha fazla uzatmadan karakterleri tanıtayım size

Bu Kotoko Aihara; kotoko sakar, zeki olmayan neticede güzel diye nitelendirilmeyen, tatlı ve saf kızımız lisenin ilk günü Japonya'nın dahisi İrie ye aşık olur yıllarca platonik olarak onu sever en sonunda lisenin son döneminde cesaretini toplayarak İrie'ye aşk mektubu yazar zar zor mektubu ona vericek cesareti toplar ve karşısına çıkar ancak İrie sadece tek bir kelimeyle Kotoko'yu geri çevirir ''hayır!''. Kotoko tam pes etmişken depremde yıkılan evi sayesinde babasının arkadaşına kalmaya gidiyorlar orada karşılaştığı İrie'yle  hayatı tekrar şekilleniyor.  sonrasında olan şeyler bir yandan utanç veri ama tatlı ve komik gelicek bir yandan da heyecan verici ve azıcıkta üzücü ve sinirlendiricek yani bana hissettirdikleri öyleydi 

Bu İrie Naoki; İrie IQ su çok yüksek, Japonya'nın dahisi olan genç adam ancak hayatı o kadar sıkıcı ki okulda dinlediklerini sadece bir kerede anlıyor ve evde ders çalışmasına gerek bile kalmıyor o yüzden okuldan eve gelince yemeğini yiyip uyuyor hayata öyle monoton bir şekilde gelişiyorki fark etmeden heyecan arayışına giriyor ufak ufak, okulun son senesine kadar farkında olmadığı bir kız birden hayatına giriveriyor babasının arkadaşının kızı olan Kotoko tekrar ev alıcakları zamana kadar onlarla birlikte yaşamaya başlıyor çok sakar ve derslere kafası basmaması nedeniyle sürekli İrie'nin başının dibinde biten Kotoko İrie'nin hayatına aradığı heyecanı katıveriyor... 

                  Buraya ilk bölümü koyuyorum umarım yazıyı beğenmişsinizdir kendinize iyi bakın 

                                                                     İYİ OKUMALAR ...

Demir Kral - 4 (LİLİUM'S BOOKCASE)

DEMİR ŞÖVALYE 

Julia Kagawa

Up uzun bir aradan sonra yine sizlerleyim geçen aylarda bitirdiğim bu güzel kitabı size anlatabildiğim kadar anlatabilmek için gerçekten okuduğum bir sürü kitap gibi bu kitap da çok güzeldi ancak bu kitabı ve serinin diğer kitaplarını diğer kitaplarımdan ayıran bir şey var bilmiyorum tam olarak ne olduğunu, galiba bu kitap tam olarak hayallerimi anlatıyor olabilir . Ancak çook güzel ve sevdiğim bir seri. bu kitapta mutiş olan şeylerden biri kitap bu sefer Megan yerine Ash'in ağzından anlatılıyor. bence bu bir kitabı enterasanlaştıran güzel bir etken. Kitapta gelişen olaylr bir bakıma bütün diğer kitaplardan farklı, bu sefer kitapta ne Oberon, ne MAB yok buda olayların farklı gelişmesine neden olmuş. Açıkcası ben bu kitabı okurken yer yer çok ağladım, yer yer de güldüm geçtim ama tam anlamıyla muhteşem diyebildiğim kitaplar arasında kitap ilklere. Kitabı size önerir miyim? kesinlikle. Ancak bunu okumadan önce diğer kitapları okumadıysanız ilk 3 kitabı okuyun, hatta şuanda bitin kitaplar basılmışken 'Iron Fey' maratonu yapıp kitapları ard arda okuyun. Kitaptan hoşlanan arkadaşlar için gayet eğlenceli olacağına  eminim. Ancak tabii ki siz bilirsiniz. Kitaba geri dönücek olusak; kitapta olaylar olayların üstüne denk geliyor hiç beklemediğimiz karakterler giriyor kitaba şok oluyoruz sonra alışmaya çalışıyoruz azıcık sinrleniyoruz falan ama baya garip hissediyoruz. Her şeye rağmen çok güzel bir kitap ama önceki kitaplardan daha çok dram var ve daha çok üzülüyoruz ama dediğim gibi çok güzel. Her ne kadar size herşeyi yazmak istesemde spoiler vermemeliyim :(  o yüzden de burda bırakıyorum ama kesinlikle okumalısınız. Bu kitabı okumasanızda kitap okuyun Türkiye'nin kitap okuyan insanlara ihtiyacı var. Hepiniz sağlıcakla kalın. İYİ OKUMALAR DİLERİM...

''Onca ay boyunca neredeydin?yani...'' Tereddüt etti, bir tutam saçımı alıp parmağına doladı ''Demir Diyar'a gelemediğini biliyorum ama kimse sana dair bir iz bulamadı, hiçbir yerde. Yada Puck'a dair. Siz ikiniz neler yapıyordunuz?''

 ''Ben... Bir şey arıyordum sanırım.'' Uzanım ve elini tutarak dudaklarıma getirdim. ''Şimdi hatırlayamıyorum.''

(BU SEFER YANLIZCA BİR TANE ALINTI VERİYORUM, GERİ KALANLARI SİZ KİTABI OKUYUNCA GÖRÜRSÜNÜZ)

IRON FEY* MÜZİK LİSTESİ

İNCELEMESİ YAKINDA GELİYOR!

MERHABA... Iron Fey serisinin son kitabi neredeyse          2. aydır raflarda benimde elime yeni ulaştı ve okurken dinlemek için bir playlist hazırladım linkini BURAYA koyuyorum. Kitaba bu akşam başlıyorum, Umarım beğenirsiniz yakın zaman da incelemesini yazmak istiyorum ama zaman ne göstericek bilemiyorum 'Iron Fey' den önce başka kitaplarınkini yazabilirim emin değilim dediğim gibi belki sayfayı geliştirmeye çalışabilirim (ama oldukça zor geliyor bana bu olay) Bu yazıyı sizinle biraz şarkı paylaşmak biraz da duyuru olsun diye-bide yazıyo olmak için- yazıyorum 

Her neyse kendinize iyi bakın.
İYİ OKUMALAR...

OWARİ NO SERAPH - ANİME (Lilium's Bookcase)

◊OWARİ NO SERAPH

      Yeni Bir Anime İncelemesi

Merhaba arkadaşlar, ikinci anime incelememe karşınızdayım işte, umarım beğenirsiniz. 

OWARİ NO SERAPH: Bilirsiniz beni sevmediğim bir anime varsa baştan bırakır izlemem aynı şey kitap içinde geçerli... Evet, aynı şeyler bu anime içinde geçerli, gerçekten çok beğendiğim beş anime listesine girebilir. En çok hoşuma giden 5 anime listesine girebilir ve giriyor da. Normalde tepkisiz olarak izlediğim animelerin yanı sıra bu animede gerçekten tepkilerimi çok dışta yaşadım. Bağırmalarım heyecandan zıplamalarımla evimi inlettim annem ve babamdan tepkide gördüm. İncelemelerimi okuyanlar bilir ben lafı uzatamam direk tanı koyarım; beğendim. İzlediğim en iyi ve mantık nulunabilen  Vampir animesiydi...

◊ KONU;

Bir gün gizemli bir virüs, etkisi altına giren ve 13 yaş üstündeki tüm insanları öldürmeye başlamıştır. Aynı zamanda insanları esaretleri altına alan vampirler ortaya çıkmıştır ve dünyayı tehdit etmektedir. Hyakuya Yuuichirou ve yetimhanedeki arkadaşları ise vampirlerin kökünü kazımaya ant içmiştir.

BU SİTEDEN ALINTI YAPILMIŞTIR

Animeyi izlemeye ablamla başladım, o bile oha dedi- bende dedim.  Çocuklar insanlar falan herşey bir anda oluyor patlamar falan çok gizemli havalı bir başlangıç yapıyorlar, dram bile eklemişler bile demeyelim yoksa öyle aksiyon animesi gibi değil yani sert erkekler falan yok- demeye çalıştığım hem dramatik hem aksiyonlu hemde hafif espirili bir anime. Birde söylemedi demeyin hafif bir gay animesi havası var. Ben böyle devam edersem animeyi izlemenize gerek kalmaz sizi spoiler manyağı yaparım o yüzden siz aşağıdaki trailerı izleyin...

İkinci sezon mevcut değildir, 12. bölüm sezonun son bölümü...

-TOKYO GHOUL-

İLK İNCELEME YAPACAĞIM ANİME;

TABİİ Kİ DE EN SEVDİKLERİMDEN BİRİ...

Baş karekterimiz Kaneki Ken Normal hayatına kaldığı gibi devam ediyordu. Bir gün arkadaşıyla bir kafeye gitti. Orada tanıştığı uzun saçlı Rize-san'la dışarı çıktıktan sonra Rize-san onu bir ara sokağa çekti, işte ne olduysa o zaman oldu. O geceden sonra Kaneki'nin hayatı tamamen değişti var olduğunu bildiği ama asla başına gelmiyeceğini düşündüğü olay başına gelmişti. kaneki bir türlü kendini kabul edemiyordu. O canavar mıydı? O sadece arkadaşlarını, sevdiklerini öldürmek istemeyen bir eski Kaneki'miydi?
 Eğer konusunu beğenirseniz izlemenizi kesinlikle tavsiye ederim. Çünkü inanılmaz bir anime. İçinizden bazıları diyebilir ben yeni bölüm beklemek istemiyorum... Beklemenize de hiç gerek yok zaten çünkü .oktan 2. sezonu bile bitti yani gönül rahatlığıyla izleyebilirsiniz...
 Bu anime hakkında ki kendi özel görüşlerim; Bu anime beni izlediğim neredeyse bütün animelerden çok ağlatan animeydi(cümle düşük olmuş olabilir) çok güzel bir anime yukarıda da dediğim gibi gerçekten izlemenizi tavsiye ederim.
 İYİ SEYİRLER DİLERİM...

AÇIKLAMA VE BİLGİLENDİRME

MERHABA!

En son girişimden beri baya uzun bir süre geçti: 

Biliyorum 'Bu kız neyin kafasını yaşıyo' diyosunuz. Valla neyin kkafasını yaşadığımı bende bilmiyorum, bir yazıyorum bir okuyorum bir de izliyorum. Daha demin bir arkadaşım 'gerizekalı sen ne yazıyon? kitabın karekterlerini tanıtıp iyi okumalar diliyon. keşke daha uzun yazsan' dedi. Doğruda söyledi yani değil mi? Bu yüzden elimden geldiği kadar, yapabildiğimce uzun yani konuyu açıklar şekilde yazacağım. Dinlediğiniz için çok teşekkür ederim. 

Anime İncelemesi

Bu kız daha kitap incelemesini düzgün yapamıyor, ne animesiymiş demiş olabilirsiniz...
 İçimden; paylaşmak için öyle bir istek duyuyorum ki o heycana kapılarak aklımda kalan en keskin noktaları, karakterleri, kişiliklerini yazıp bırakıyorum. Suyu emilip posası bırakılan mandalina gibi :D
Ancak yukarıdada yazdığım gibi elimden gelenin en iyisi... -Velhasıl kelam- Hem anime incelemesi yazıcam hemde kitap, sizde bu arada okurken haz alırsınız umarım. HERKESE İYİ OKUMALAR DİLERİM...

Artık ANİME İncelemesi'de Yazıcağım

Merhaba arkadaşlar bundan sonra artık anime incelemeside yazacağım ...

Size okumalarınızda ve normal hayatınızda iyi okumalar dilerim   ;D